Anti- Müllerian hormon ya da genel olarak kısaltılmış hali ile bilinen AMH, kadınlarda özellikle doğurganlık söz konusu olduğunda en önemli hormonlar arasında yer almaktadır. Endokrin sistemi yani vücudumuz tarafından üretilen hormonlar insan sağlığı için büyük önem taşımaktadır. Vücudumuzun sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi, görev ve işlevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmesi için uyum içerisinde çalışması gerekmektedir. Bu uyumu sağlayan ise iki önemli faktör bulunmaktadır. Bunlardan biri sinir sistemimiz diğeri ise hormonlardır. Sinir sisteminde veya hormon dengelerinde meydana gelebilecek bazı değişiklikler sağlık problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Kadın vücudundaki en karışık sistemlerden biri olan kadın üreme sistemi de salgılanan birçok hormon sayesinde görev ve işlevlerini yerine getirebilmektedir. Öyle ki bu hormonlar kadınlarda doğurganlık, regl döngüsü, gebelik ya da doğum gibi birçok görevin sağlıklar yerine getirilmesinde son derece önemlidir. Kadın üreme sisteminde en önemli hormonlardan biri olan Anti-Müllerian hormon ise hem kadın üreme sisteminin fonksiyonlarını yerine getirmesi açısından hem de kadın üreme sisteminin sağlığı hakkında bilgi vermesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu yüzden özellikle gebeliğin doğal yollar ile oluşmadığı durumlarda uygulanan testlerden biri de anti- müllerian hormonu testidir.
Yazımızda ise kadın üreme sağlığı ile ilgili en çok merak edilen konulardan biri olan Anti-Müllerian hormonu hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlayacak Anti- Müllerian hormonu nedir, değerleri nelerdir ve hormon seviyelerini etkileyen faktörler hakkında detaylı bilgiler vermeye çalışacağız.
Anti-Müllerian Hormonu Nedir?
Çiftler bebek sahibi olmaya karar verdikleri anda kadın üreme sistemi, erkek üreme sistemi ya da gebelik oluşumu ile ilgili birçok terim de hayatlarına girmeye başlar. Özellikle de gebeliğin doğal yollar ile oluşmadığı durumlarda bu terimlerin sayısı daha da artabilmektedir. Çiftler doğal yollar ile bebek sahibi olmakta çeşitli zorluklar ile karşılaşıyorlarsa üreme sağlığı ile ilgili bazı bilgileri elde edebilmek için uygulanan testlerden biri de AMH yani Anti-Müllerian hormonu testidir. Bu yüzden Anti-Müllerian hormonu nedir sorusu da aslında en çok merak edilen ve araştırılan sorular arasında yer almaktadır.
Anti-Müllerian hormon anne karnında salgılanmaya başlayan ve aslında hem erkeklerde hem de kadınlarda bulunan bir hormondur. Anne karnındaki fetüs eğer erkek ise gebeliğin ilk haftalarından itibaren fetüsün testislerinden anti- müllerian hormon salgılanmaktadır. Böylelikle erkek fetüste müller adı verilen ve kadın üreme sistemi organlarından olan rahim veya vajina gibi organların gelişimi baskılanır. Fetüste erkek üreme sistemi gelişmeye devam ederken salgılanan hormon sayesinde çift cinsiyette engellenmiş olur. Fetüsün dişi olduğu durumlarda ile testis varlığı söz konusu olmadığı için gebeliğin ilk haftalarında anti-müllerian hormonu salınımı gerçekleşmez böylece kadın üreme sistemi organları gelişir. Dişi fetüste hormon salınımı ise gebeliğin 36. Haftasında yumurtalıkların gelişimi ile başlar. Çünkü nasıl ki erkek fetüste hormon salımı testislerden tarafından gerçekleştiriliyor ise bu durum kadın üreme sisteminde ise yumurtalıklar tarafından gerçekleştirilmektedir. Yumurtalıkların gelişimi ile başlayan bu salınım yumurtalıklar işlevini yerine getirdiği müddetçe yani yumurta rezervi olduğu müddetçe devam eder. Menopoz döneminde yumurta rezervinin bitmesine bağlı olarak yumurtalıkların işlevini yerine getirmesi ile salınımda giderek azalır. Bu yüzden aslında anti-müllerian hormon yumurta rezervleri hakkında bilgi vermesi açısından son derece büyük önem taşımaktadır. Ayrıca gebeliğin oluşumunda da katkı sağlayan en önemli hormonlar arasında yer almaktadır. Çünkü en önemli görevlerinden biri yumurtaların büyümü hızını ve buna bağlı olarak seçiciliğini etkilemesidir. Hangi yumurtanın gerekli olgunluğa ulaşarak yumurtlamaya ve döllenmeye hazır olduğu ya da olgunlaşma hızı hormonun salınım seviyesine bağlıdır.
Anti-Müllerian Hormonu Değerleri Nelerdir?
İnfertilite ya da en çok bilinen adı ile kısırlık günümüzde birçok insanın doğal yollar ile bebek sahibi olmasını engelleyen önemli sağlık problemleri arasında yer almaktadır. Kadın üreme sistemi ya da erkek üreme sistemine bağlı olarak ortaya çıkabilen infertilite söz konusu olduğunda hastalığın ortaya çıkış nedenini anlayabilmek için çeşitli testler yapılmaktadır. Kadın üreme sistemi için uygulanan en önemli testlerden biri ise AMH testi yani anti-müllerian hormonu testidir. Kanda bulunan hormon seviyesi kadının sahip olduğu yumurta rezervine göre değişkenlik göstermektedir. Bu yüzden gebeliğin doğal yollar ile oluşmadığı durumlarda erken menopoz ya da menopoz gibi durumlarda yumurta rezervi ile ilgili bilgiye ihtiyaç duyulduğunda AMH testi uygulanmaktadır.
Anne karnındaki dişi fetüsten gebeliğin 36. Haftasından itibaren salgılanmaya başlayan anti-müllerian hormonu ergenlik dönemine kadar kanda 50 ng/ml seviyesinde bulunmaktadır. Ancak ergenlik dönemi yani üreme çağının başlamasıyla birlikte kadın üreme sisteminde bulunan birçok organ ve sistem aktif olarak çalışmaya başlar. Bu durum kadın üreme sisteminde yer alan diğer hormon seviyelerini etkileyebildiği gibi AMH seviyesinde de değişikliğe neden olmaktadır. Kadın üreme sisteminde aktif olarak rol oynayan hormonlar ile ilgili ise bilim insanları birçok çalışmalara yapmışlardır. Bu çalışmalar sonucunda bilim insanları aldıkları ortak karar ile kanda bulunan 1.5 ila 4 ng/ml aralığındaki AMH seviyesini olması gereken, normal değer olarak kabul etmişlerdir. Bu bilgi doğrultusunda:
- AMH > 4 ng/ml : Yüksek
- AMH 1.5-4 ng/ml : Normal
- AMH < 1.5 ng/ml : Düşük
- AMH <0.5 ng/ml : Çok Düşük
olarak kabul edilmektedir. Ayrıca kadınlardaki AMH seviyesi yaşa göre değişkenlik gösterebilmektedir. Bunun en önemli nedeni ise ilerleyen yaşla birlikte kadınlardaki yumurta rezervlerinin azalması ve yumurtalıklarında buna bağlı olarak işlevini kaybetmeye başlamasıdır. Normal değerin daha üstünde yani yüksek olduğu durumlarda ise çoğu zaman bunun nedeni polikistik over sendromudur. Zengin yumurta rezervi de bazı durumlarda AHM seviyesinin yüksek çıkmasına neden olabilmektedir.
Anti-Müllerian Hormonu Seviyelerini Etkileyen Faktörler
Doğal yollar ile gebeliğin oluşmadığı durumlarda ya da yumurta rezervleri ile ilgili bilgiye ihtiyaç duyulduğunda kandaki AHM seviyesi oldukça önemlidir. Çünkü yapılan AMH testi sonucuna değerlerin normal olarak kabul edilen değerlerden düşük olması ya da yüksek olması doğurganlığı direkt olarak etkileyebilmektedir. Öncelikle AHM düşüklüğüne bakacak olursak kandaki AHM değeri ,5 ng/ml altında ise bu durum AMH düşüklüğü olarak tanımlanmaktadır. Bunun en önemli nedeni ise yumurta rezervlerindeki azalmadır. Çünkü AMH yumurtalıklardan salgılanan bir hormondur. Yumurta rezervi azalmaya başladıkça yumurtalıklarda işlevini kaybetmeye başlar. Bu yüzden hormon seviyesinde de düşüş yaşanır. AMH seviyesi ile ilgili bir diğer durum ise AMH yüksekliğidir. Bu durum genellikle zengin ve kaliteli yumurta rezervlerinin göstergesi olabilir. Ancak aynı zamanda polikistik over sendromunun göstergesi de olabilmektedir. Polikistik over sendromu varlığında AMH hormonu salgılayan preantral ve küçük antral foliküllerde meydana gelen büyüme hormonun olması gerekenden daha da fazla salgılanmasına neden olabilmektedir.
Kalem Bebek ekibi olarak bu yazımızda, “Anti Müllerian Hormonu” konusu hakkında en çok merak edilen ve araştırılan sorular ile ilgili detaylı bilgiler vermeye çalıştık. Tüp bebek tedavi süreci ve Anti Müllerian Hormonu konusunda daha detaylı bilgi alabilmek için buraya tıklayarak internet sitemizi ziyaret edebilir dilerseniz görüşme için randevu oluşturabilirsiniz.