Bebek sahibi olmak isteyen birçok kadın sağlıklı bir gebelik süreciyle birlikte sağlıklı bir çocuk dünyaya getirmek ister. Bu yüzden gebelik oluşumunu yani hamilelik haberini aldığı andan itibaren merak ettiği birçok konu ve soru bulunmaktadır. Ancak her ne kadar anne adayı sağlıklı bir gebelik süreci geçirmek istese de ortaya çıkabilecek bazı durumlar gebelik sürecinde sorun çıkmasına neden olabilir. Yapılan araştırmalar ile her ne kadar kadın üreme sisteminin nasıl çalıştığı büyük ölçüde anlaşılsa da hala birçok konuda gizemini korumaktadır. Gebeliğin oluşmasında, devam etmesinde ve doğuma kadar olan süreçte kadın üreme sisteminde birçok değişiklik meydana gelmektedir. Bu süreçleri negatif olarak etkileyen durumlarda ise gebeliğin oluşumu ve gelişimi olumsuz etkilenerek gebelik sonlanabilir. Gebeliği olumsuz olarak etkileyen durumlardan biri de kimyasal gebelik durumudur. Özelikle son zamanlarda gündem olan bu gebelik birçok anne adayı tarafından merak edilen ve araştırılan konular arasında yer almaktadır.
Kimyasal Gebelik Nedir?
Kimyasal gebelik ya da bilinen diğer isimleri ile biyokimyasal gebelik, preklinik embriyo kaybı veya trofoblast regresyonu, en basit tanımı ile döllenmiş yumurtanın yani embriyonun hamileliğin beşinci haftasından önce görülen erken dönem düşük durumudur. Kimyasal gebelikte döllenmiş yumurta uterusa yani rahim içerisine yerleşir. Ancak yerleşmeden hemen sonra veya 5 haftalık süreçte embriyo rahim içerisine tam olarak yerleşemediği için veya rahme tutunan embriyo gelişemediği için anne adayı düşük yapar. Bu durum aslında kadınlarda oldukça yaygın bir durumdur. Yapılan araştırmalara göre dünya üzerinde yaşayan gebe kadınların yaklaşık dörtte biri 20. Haftadan önce düşük yapmaktadır. Bu düşüklerin %80’ini ise erken dönem düşükleri oluşturur. Gebeliğin ilk 5 haftasında gerçekleştiği için çoğu kadın kimyasal gebelik durumu ile düşük yaptığının farkında bile değildir. Bu yüzden de aslında kimyasal gebeliğe bağlı olarak yaşanan düşüklerin oranını tam olarak belirleyebilmek mümkün değildir.
İlginizi Çekebilir: Düşük Nedir? Düşük Belirtileri Nelerdir?
Kimyasal Gebelik Belirtileri Nelerdir?
Bebek sahibi olmak isteyen ya da hamilelik haberini yeni alan anne adaylarının kimyasal gebelik ile ilgili en çok merak ettikleri sorulardan biri de kimyasal gebelik belirtileri nelerdir sorusudur. Öncelikle kimyasal gebelik oluşumunun ilk 5 haftasında meydana geldiği için kolaylıkla fark edilebilecek net bir belirtisi bulunmamaktadır. Ancak en önemli belirtisi regl kanamasının kesilmesidir. Bu durum çoğu zaman regl kanamasının gecikmesi olarak düşünülebilir. Ancak regl dönemini düzenli bir şekilde takip eden ya da gebelik oluşumu bekleyen kadınlar, hassas gebelik testleri sayesinde gebelik durumunu belirleyebilirler.
Genel olarak bakıldığında kimyasal gebelik durumunda görülebilecek belirtileri ise şu şekilde sıralayabiliriz:
- Pozitif çıkan gebelik testinin negatife dönmesi,
- Pozitif gebelik testi sonrası vajinal kanama meydana gelmesi,
- Regl kanaması beklenen süreçte hissedilen hafif veya ağır şiddette karın ağrısı,
- Regl kanamasının beklenen günden bir hafta kadar önce az miktarda olması,
- Kanda görülen düşük HCG seviyesi.
Kimyasal gebelik belirtileri konusunda en çok merak edilenlerden biri de bulantı, baş dönmesi ya da meme hassasiyeti gibi belirtilerin neden olmadığı konusudur. Bu belirtiler kimyasal gebelikte görülmez çünkü bu belirtilere neden olan hormon seviyesi son derece düşüktür.
Neden Kimyasal Gebelik Olur?
Kimyasal gebelik ile ilgili en çok merak edilen sorulardan biri de neden kimyasal gebelik nasıl olur sorusudur. Kimyasal gebelik öncelikle hamilelik testinin yanlış sonuç verdiği ya da yalancı gebelik olarak bilinen bir durum değildir. Yumurtanın döllenmesi, fetüsün rahim içerisine tutunması durumu söz konusudur. Ancak bazı nedenlerden dolayı fetüs anne karnına tutunamaz ya da gelişemez ve düşük meydana gelir. Kimyasal gebeliğin nedenleri ise genel olarak bakıldığında şu şekildedir:
- Anne veya baba adayında bulunan genetik faktörler,
- Anne rahminde fetüsün anne rahmine tutunmasını engelleyecek kist gibi oluşumlar,
- Fetüsün herhangi bir nedenden dolayı sağlıksız olması ya da rahme tutunamaması,
- Fetüsteki genetik anormallikler,
- Hormonal dengesizlikler,
Birçok kadın kimyasal gebeliği fark edemese de özellikle tüp bebek tedavisinde gebelik oluşumu yakından takip edildiği için kimyasal gebeliği fark edilebilmektedir. Yapılan araştırmalarda ise kimyasal gebeliğin nedeni yaklaşık %70 oranında kromozomlardaki anomali olarak belirlenmiştir.
İlginizi Çekebilir: Adenomyozis Nedir?
Kimyasal Gebelik Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kimyasal gebelik durumu ile karşı karşıya kalan anne adaylarının bu gebelik sonrası ile ilgili merak ettikleri birçok konu bulunmaktadır. Kimyasal gebelik doğal gebeliklerde ya da tüp bebek tedavisi sonucunda oluşan gebeliklerde görülebilecek son derece normal bir durumdur. Kimyasal gebelik aslında kromozomal bozukluk ya da farklı nedenlere bağlı olarak sağlıklı bir şekilde gelişemeyen embriyonun vücuttan atılmasını sağlayan oldukça doğal bir durumdur. Bu durum anne adayının tekrar bebek sahibi olmasını engelleyecek bir durumdur. Doktor muayenesi sonrasında anne adayı doktor tarafından belirtilen süre içerisinde tekrar gebelik düşünebilir. Ancak anne adayı 3 kere üst üste bu gebelik türü yaşamış ise konusunda uzman bir doktora başvurması ve sağlıklı bir gebelik için kimyasal gebeliğin nedenlerinin araştırılması gerekebilir.
Kalem Bebek ekibi olarak bu yazımızda, “kimyasal gebelikler ” konusu hakkında en çok merak edilen ve araştırılan sorular ile ilgili detaylı bilgiler vermeye çalıştık. Tüp bebek tedavi süreci ve kimyasal gebelik konusu hakkında daha detaylı bilgi alabilmek için buraya tıklayarak internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
