Gebelik testinin pozitif çıkmasıyla birlikte çiftlerin hayatında yeni bir dönem başlar. Her anne adayının isteği ve hayali sağlıklı bir hamilelik süreci geçirmek ve dünyaya sağlıklı bir bebek getirmektir. Hamilelik süreci tek başına bile bir anne adayı için son derece heyecan verici ve stresli bir süreçtir. Bebeğin gelişimi anne adayının rahminde devam ederken doğuma sayılı günler kala heyecan ve stresli bekleyiş daha da artmaya başlar. Doğum hakkında bilgi sahibi olmak ve bilinçlenmek ise anne adayının kendisini daha iyi hissetmesini, bu süreci daha az stres altında geçirmesini sağlayacaktır. Dünyada ve de ülkemizde tıp gelişmelerine bağlı olarak farklı doğum yöntemleri bulunmaktadır. Normal doğum olarak bilinen vajinal doğum, sezaryen doğum, epidural doğum, spinal doğum ve suda doğum günümüzde kullanılan en yaygın doğum yöntemleridir. Aslında her ne kadar birden fazla doğum yöntemi varmış gibi görünse de aslında doğumun gerçekleşmesi iki doğum yöntemine dayanmaktadır. Bunlar normal doğum ve sezaryen doğumdur. Ülkemizde gerçekleştirilen doğumların yaklaşık olarak neredeyse yarısı sezaryen doğum yöntemi ile gerçekleştirilir. Bu yüzden anne adaylarının sezaryen doğum ile ilgili merak ettikleri birçok konu bulunmaktadır. Özellikle sezaryen sonrası gaz sancısı ve sezaryen doğumun tercih edildiği sıkça araştırılmaktadır. Yazımızda ise sezaryen doğum yöntemi ile ilgili olarak en çok merak edilen sorular hakkında detaylı cevaplar vermeye çalışarak bilgi sahibi olmanıza yardımcı olacağız.
Sezaryen Doğum Hangi Şartlarda Tercih Edilir?
Anne adaylarının büyük bir kısmı çoğu zaman doğum yöntemi olarak vajinal doğum yani normal doğumu tercih ederler. Ancak anne adayı her ne kadar normal doğum planlasa da sezaryen doğumun tercih edilmesi ihtimaline karşı sezaryen doğum hakkında da bilgi sahibi olmalıdır. Çünkü doğum yaklaşırken ya da doğum esnasında meydana gelebilecek bazı ani durumlar planlanan doğum şeklinde değişiklikler yapılmasına neden olabilir. Normal doğumun gerçekleştirilemediği durumlarda tercih edilen doğum yöntemi ise sezaryen doğum yöntemidir.
Sezaryen doğum en basit tanımı ile karın ve rahimde kesi açılarak bebeğin ameliyat ile dışarı çıkarılması olarak tanımlanabilir. Sezaryen doğumun tercih edildiği şartları ise şu şekilde sıralayabiliriz:
- Annenin doğum sancılarının ve kasılmalarının saatlerce sürmesine rağmen doğum ilerlememesi yani rahim ağzının yeterince genişlememesi,
- Bebeğin kalp atışlarında değişim, oksijensiz kalması gibi bebeği stres altında bırakacak durumların yaşanması,
- Bebeğin rahimde doğum pozisyonu yerine farklı bir pozisyonda olması,
- Çoğul gebelik durumu,
- Göbek bağında meydana gelen dolanma,
- Doğum kanalının dar olması,
- Bebeğin kafasının çok büyük olması,
- Plesanta hastalıkları,
- Annenin daha önce sezaryen doğum yapmış olması,
- Annenin psikolojik olarak kendisini normal doğuma hazır hissetmemesi,
Görüldüğü üzere doğuma bağlı olarak gelişebilecek komplikasyonlarda ya da vajinal doğumun anne ve bebek için güvenli olmadığı durumlarda sezaryen doğum tercih edilmektedir.
Sezaryen Sonrası Gaz Sancısı Neden Olur?
Sezaryen doğum ile ilgili araştırma yapan anne adaylarının en çok karşılaştıkları konulardan biri de sezaryen sonrası gaz sancısı durumudur. Sezaryen doğum, normal doğumun çeşitli nedenlere bağlı olarak gerçekleştirilememesi durumunda bebeğin cerrahi işlem ile alındığı bir doğum yöntemidir. Bebek, annenin rahminden karın ve rahim bölgesine atılan kesi ile çıkarılır. Yani kısacası sezaryen doğum aslında bir batın ameliyatıdır. Diğer batın ameliyatlarında da olduğu gibi sezaryen doğum işlemi sırasında bağırsaklar dışarı çıkarılır ve bebek rahim içerisinden alındıktan sonra bağırsaklar tekrar yerine konur ve kesi kapanır. Bu işlem sırasında bağırsaklara hava dolar ve durum sezaryen sonrası gaz sancısı yaşanmasına neden olmaktadır.
Sezaryen işlemi sırasında bağırsakları yerine sırasında bağırsakların karışması da gaz çıkarmaya neden olarak gaz sancısına neden olabilmektedir. Hatta bu sebep ile bağırsakların dolaşma ihtimaline karşı anne adayının doğumdan sonraki güne kadar gaz çıkarması beklenir ve gaz çıkarana kadar hastaneden çıkışı yapılmaz. Anne gaz çıkaramaz ise bağırsak dolaşması ihtimaline karşı anne adayına küçük bir cerrahi müdahale uygulanabilir.
Sezaryen Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Doğumun gerçekleşmesiyle birlikte bebeğin bakımı ne kadar önemli ise annenin bakımı da son derece önemlidir. Hamileliğin ve doğumun annenin vücudunda meydana getirdiği değişikliklerin yanı sıra sezaryen doğum yapan anneler için sezaryen sonrası bakım hakkında da bilgi sahibi olmak son derece önemlidir. Sezaryen doğum sonrası dikkat edilmesi gereken en önemli konuların başında ise kesinin iyileşme sürecinde uygulanması gereken bakım gelmektedir. Bu süreçte anne mümkün olduğunca dinlenmeli, bebekten daha ağır şeyleri kaldırmaktan çekinmeli ve gerekirse etrafındaki kişilerden destek almalıdır. Yürürken veya otururken düzgün bir pozisyonda olmaya dikkat etmeli, öksürme ya da hapşırma gibi durumlarda mutlaka karnını tutmalıdır.
Sezaryen doğumda hem cilt altı hem cilt üstü kesiler söz konusudur. Bu yüzden sezaryen doğum sonrası anne, dikişlerine gerekli özeni ve bakımı sağlamalıdır. Doğum sonrasında kesilerin iyileşme süreci yaklaşık 10 ila 14 gün sürmektedir. Bu süre boyunca anne, doktorun tavsiye ettiği direktifleri uygulamalı ve ilaçlarını düzenli bir şekilde kullanmalıdır. Eğer doktor tavsiye etmiş ise dikişe düzenli pansuman yapılmalı, enfeksiyon riskine karşı antibiyotik içeren ilaçlar ihmal edilmemelidir.
Sezaryen Sonrası Gaz Çıkarma için Bilmeniz Gerekenler
Sezaryen sonrası gaz sancısı anne adaylarını en tedirgin eden konular arasında yer almaktadır. Aslında anne, sezaryen doğum sonrası ne kadar erken ayağa kalkmaya çalışırsa o kadar kısa sürede iyileşecek ve gaz çıkaracaktır. Bu yüzden sezaryen sonrası gaz çıkarma için yapılacak şeylerin başında doğumdan 4 ila 6 saat sonra annenin ayağa kalkması hafif tempolu yürüyüş yapması gelmektedir. Fırsat buldukça yürümesi gereken annenin aynı zamanda gün içerisinde bol bol su içmesi de bağırsaklarının çalışmasını sağlayarak gaz çıkarmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca papatya çayının da hem anneyi psikolojik olarak rahatlattığı hem de gaz çıkarmasına destek olduğu bilinmektedir. Papatya çayının yanı sıra rezene çayı da gaz sancısına iyi gelmektedir. Sezaryen sonrası gaz sancısı oluşmasına neden olan en önemli nedenlerden biri de anne adayının doğum öncesi tükettiği besinlerdir. Bu yüzden sezaryen doğum öncesi anne adayının dikkatli beslenmesi, gaz oluşumuna neden olabilecek yiyecekler ve içeceklerden uzak durması son derece önemlidir.
Doğum Sonrası Beslenme Süreci
Sezaryen doğumdan 6 saat sonra anne artık yemek yiyebilir ya da sıvı tüketebilir. Ancak gaz sancısı, kabızlık gibi problemlerle karşılaşmamak ve süt üretimini arttırmak için doğum sonrası beslenme süresince dikkat etmesi gereken bazı detaylar bulunmaktadır. Sezaryen doğum sonrası anne adayının birkaç gün ıkınmaması gerekmektedir. Bu yüzden mutlaka az yağlı, sindirimi kolay ve gaz yapmayan yiyecekleri ve içecekleri tercih etmelidir. Bu süreç için en uygun yemeklerden biri çorba çeşitleridir. Doğum sonrası beslenme sürecinde dikkat edilmesi gereken detaylardan biri de sıvı tüketimi olacaktır. Sıvı tüketimi annenin hem süt üretimini arttırmak hem ödemlerini atmak hem de bağırsakların çalışmasını sağlamak açısından son derece önemlidir. Anne bu süreçte her gün bol bol su tüketmelidir. Ayrıca sağlıklı meyve suları ve evde hazırlanan kompostolar da sıvı tüketimine yardımcı olacaktır.
Kalem Bebek ekibi olarak bu yazımızda, “sezaryen sonrası gaz sancısı” konusu hakkında en çok merak edilen ve araştırılan sorular ile ilgili detaylı bilgiler vermeye çalıştık. Tüp bebek tedavi süreci ve sezaryen sonrası gaz sancısı konusunda daha detaylı bilgi alabilmek için buraya tıklayarak internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
