Ultrasonografi yüksek frekanslı ses dalgalarının kullanıldığı bir görüntüleme yöntemidir. İnsan kulağının duyamadığı yüksek frekanslı ses dalgaları dokuya gönderilir, dokulardan yansıyan ses dalgalarının ultrasonografi cihazında çözümlenir ve görüntü haline getirilir.
Bu şekilde karaciğer, böbrekler ve kalp gibi iç organlar incelenebilir, anne karnındaki bebeğin (fetüs) değerlendirilmesi yapılabilir.
Ultrasonografi Anne ve Fetüs Sağlığına Zararlı mıdır?
Ultrasonografi cihazı güvenilirdir. Anne ve fetüs sağlığına bir zararı yoktur. Ses dalgaları ile çalışır. Anne ve fetüs, röntgen filmi ya da tomografi çekilirken olduğu gibi radyasyona maruz kalmaz.
Vajinal ultrasonografi anneye ya da fetüse zarar veren bir işlem değildir. Enfeksiyon, düşük ya da erken doğum yol açmaz. Aksine düşük tehlikesi ya da erken doğum riskinin değerlendirilmesinde kullanılır. Ayrıca ilk üç ay içinde gebeliğin tanısı, sayısı, embriyonun kalp atımlarının sayılması ve dış gebelik olup olmadığının tespitinde de kullanılabilir.
Kim Tarafından Yapılmalıdır?
Ultrasonografi ile fetüsün değerlendirilmesi uzmanlar tarafından uygun ekipmanlar kullanılarak yapılmalıdır. Değerlendirme tıbbi gerekliliğin (endikasyon) olduğu durumlarda ve belirli gebelik haftalarında yapılır.
Gebelik Sırasında Ultrasonografi Yapılması Gerekli midir?
Ultrasonografi gebelik muayenesinin bir parçasıdır. Ancak gebelik takibi sadece ultrasonografi ile yapılmaz. Gebelik tabibinde esas olan annenin sağlığıdır. Anne sağlığının önemli belirleyicileri olan, tansiyon ve kilo ölçümü, kan sayımı ve idrar analizi gibi tetkikler önceliklidir.
Ultrasonografi Neden Yapılmaktadır?
Ultrasonografi gebeliğin belirli haftalarında veya endikasyon varlığında gebenin şikayetlerine göre herhangi bir zaman yapılabilir.
İlk haftalar: Gebelik yaşının doğrulanması, fetüs sayısının belirlenmesi.
10-14. gebelik haftaları: Fetal yaşın belirlenmesi, ense saydamlığı (NT), ve burun kemiği ölçümü, kalp atımının sayılması, çoğul gebeliklerde plasentanın değerlendirilmesi.
16-18. gebelik haftaları: Fetal yapısal değerlendirme ve anomali taraması.
22-23. gebelik haftaları: Fetal yapısal değerlendirme ve anomali taraması, rahim ağzı (serviks) boyunun ölçülmesi, plasentanın serviksle olan ilişkisinin değerlendirilmesi, fetal yaşın belirlenmesi.
32. gebelik haftası: Fetal gelişimin ve fetüsün içinde bulunduğu sıvının (amnion), fetal durumun değerlendirilmesi.
Bu haftalar dışında da gerekli durumlarda doktorunuzun uygun gördüğü aralıklarla ultrasonografik değerlendirme yapılabilir. Gerekli olabilecek durumlardan bazıları ise erken doğum eylemi, vajinal kanama ve fetal hareketlerde azalmadır.
Ultrasonografi ile Fetüse Ait Tüm Problemlerin Tanısı Konulabilir mi?
Ultrasonografi fetüsün sağlığı hakkında bize önemli bilgiler verir. Ancak fetüsün tüm problemlerinin ultrasonografi ile tanısı mümkün değildir.
Tüm gebeliklerin %3’ünde fetüste bir yapısal anomali tespit edilir. Mevcut problemin ciddiyeti ve fetüsteki hastalığın yapısal olarak bebekte belirtiye yol açması doğru tanıda önemlidir. Bebekte doğum sonrası bir anomali tespiti doktorun gebelik süresince yaptığı sonografilerde anomaliyi atladığı anlamına gelmez. Bazı yapısal problemlerin tanısı da ancak gebeliğin son aylarında mümkün olabilir. Ultrasonografide anomali tespit olasılığı operatörün tecrübesine ve ekipmanların teknik özelliklerine göre %28 ile %80 arasında değişir.
Perinatoloji (gebelik ve problemleri ile ilgili bilim dalı) ile ilgilenen doktorlar tarafından yapılan ultrasonografide bile anomalilerin %100 doğrulukla tanınması mümkün değildir. Ultrasonografik tanı yapısal problemlerle ilgilidir, Akdeniz anemisi, kistik fibröz gibi hücresel düzeydeki hastalıklar ultrasonografi ile tanımlanamaz.