Stres doğurganlığı olumsuz etkiler.
Kontrolsüz stresin düşüncelerinizi, duygularınızı ve davranışlarınızı etkileyebileceğini biliyoruz. Ayrıca stresin yüksek tansiyon, kalp hastalığı, obezite ve diyabet gibi birçok fiziksel soruna yol açabileceğini de biliyoruz.
İnsanlardaki stres seviyeleri ile bir kişinin hamile kalma süresi arasındaki ilişki ilk olarak Courtney Lynch, Ph.D. ve Ohio State Üniversitesi’ndeki meslektaşları tarafından yayınlanan bir çalışmada belgelendi. Çalışma, hamile kalmaya başladıklarında strese bağlı hormon seviyeleri en yüksek olan hastaların, en düşük seviyelere sahip hastalara göre infertilite yaşama ihtimalinin iki katı olduğunu gösterdi.
Dahası, infertilite yaşayan kişiler, kanser veya kalp hastalığı olan kişilerle aynı düzeyde kaygı ve depresyon bildiriyorlar.
Neden Stresle Başa Çıkarma Becerilerini Öğrenmeliyiz?
İnfertilite ile baş etmek gerçekten zor ve stresli bir süreçtir. Hayatınızın tüm alanları bu süreçten etkilenebilir. Örneğin çocuğu olan dostlarınızla birlikte olmak veya onları görmek bile kıskançlık, öfke veya üzüntü duygularını tetikleyebilir. Cinsel yaşamınız bile, cinselliği hamile kalamamakla ilişkilendirmeye başladığınız için bir stres kaynağı haline gelebilir. Tedavi maliyetleri genellikle bu diğer streslere katlanarak eklenir, bu nedenle çocuk sahibi olmakta zorlanan çoğu kişinin sinirli ve üzgün hissetmesi şaşırtıcı olmamalıdır.
Stresle başa çıkma becerileri hem doğurganlık başarısını hem de genel yaşam kalitesini artırmak için faydalıdır. Üzüntü ve kaygı duygularını azaltır. Çok sayıda çalışma, belirli stres azaltma becerilerini öğrenen hastaların daha az kaygı ve depresyon riski taşıdığını ve önemli ölçüde daha yüksek gebelik oranlarına sahip olduğunu gösterir.
Stress Nasıl Yönetilir?
Kontrol duygusunu artırmak genellikle stres düzeylerini düşürmede yardımcı olur. Hayatınızdaki kontrol duygusunu yeniden kazanmanız için bazı öneriler şunlardır:
Terapi : Doğurganlık danışmanlığı konusunda uzmanlaşmış bir terapistle görüşmeyi düşünebilir ve doktorunuzdan sizi yönlendirmesi isteyebilirsiniz.
Sosyal Destek : Yaşadıklarınızı eşiniz, dostlarınız ve ailenizle paylaşmazsanız, infertilite izole edici olabilir. Yalnız olmadığınızı bilmeniz, bu süreçte büyük önem taşır.
Egzersiz / Meditasyon: Hafif tempolu yürüyüşlere çıkmak, nefes egzersizleri veya meditasyon yapmak stres hormonlarını azaltacaktır.
Unutmayın, intfertilite kalıcı bir kriz değildir. İnfertilite duygusal olarak zor bir süreç olsa da yaşam kaliteniz üzerinde kalıcı olumsuz bir etkisi olmayacaktır. Tedavi gören çoğu insan nihayetinde gebe kalır ve eğer değilse, bir aile kurmanın birçok yolu vardır.
Doktorunuz Her Zaman Yanınızda
Stres ve kaygı ile başa çıkmakta zorlanıyorsanız doktorunuza danışın. Yalnız değilsiniz!